İlk yurtdışı ziyaretini Yunanistan’a gerçekleştiren Türkiye Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu 28 Mart Perşembe günü Atina’daki resmi görüşmelerinin ardından aynı akşam uçakla Dedeağaç’a (Alexandroupoli) geldi. Dedeağaç’a iner inmez doğup büyüdüğü köyü, Kozlukebir’e (Arriana) geçen Mehmet Müezzinoğlu ve eşini köylüleri coşkuyla karşıladılar. Daha sonra Kozlukebir köyündeki Çamlık lokantasında onuruna verilen akşam yemeğine katılan Müezzinoğlu, yemek sonrası köy kahvelerini ziyaret ederek, köy halkıyla karşılıklı sohbet etti. Batı Trakya’da yaşadığı dönemde köyünün minaresinde çok defa ezan okuduğunu hatırlayan Bakan Mehmet Müezzinoğlu köy halkına yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi:“Kozlukebir köyünün güzel insanları, değerli büyüklerim, gönülden sevdiğim insanlar, bizleri bu akşam burada yalnız bırakmayan çevre köylerden gelen dostlarımız. Ben öncelikle böyle bir duyguyu bana yaşatan Rabbime teşekkür ediyorum. Tabiî bütün bu süreçleri yaşamama vesile olan, önce bu köy, bu köydeki rahmete kavuşmuş büyüklerim, hocalarım açıkçası bu köyün insanlarından, bu köyün yaşlılarından, ilkokuldaki öğretmenlerimden en büyük gücü aldım. Hiçbir zaman da burada aldığım değerleri unutmadım ve bu geldiğim noktayı, gideceğim yola merdiven yaparak ve 8 yaşında hissettiklerimi bugün 58 yaşında da hissederek gelmiş olduğum bir çizgi var. Bu çizgi, bugün hepimizi farklı bir gün yaşatıyor. Ama özellikle en büyük teşekkürü, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’e yapmak istiyorum. Çünkü çok zor koşullarda ülkenin bağımsızlığını sağlayan, genç cumhuriyeti kuran ve o genç cumhuriyete de ‘Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir’ ifadesiyle bugün var olan demokrasimizin alt yapısını kuran bir büyük lidere, burada kendi doğduğum köyde teşekkür etmek istiyorum. Bugün millet iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kurmasaydı, bugün açıkçası yine parlamenterler olurdu, ama bu parlamenterler arasında biz olur muyduk bilmiyorum. Dolayısıyla bu önderimize teşekkür etmek istiyorum.
İkinci teşekkürü Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan’a etmek istiyorum. Hem ülke dinamiklerini bugün dünya çapında farklı bir noktaya taşıyan, hem de buralarda doğmuş bir başka ülkenin vatandaşı olarak, çocukluğunu gençliğini burada geçirmiş, sonradan anavatana gelmiş birinin bugün kendi hükümeti içinde Bakan olarak değerlendirmiş olmasından dolayı, Sayın Başbakanımıza da teşekkür ediyorum.
Üçüncü teşekkürü de, Yunanistan milletine, devletine teşekkür etmek istiyorum. Çünkü buradaki demokraside bugün bütün bu fırtınalardan sonra şayet kendi topraklarında doğmuş, hangi nedenle olursa olsun bugün farklı bir noktada olan birini, doğduğu köyde bir Bakan olarak konuşabilme ve onlarla hasret giderebilme imkânını tanıyan bir demokrasi ve bir insan hakları anlamında sizlere ve bizlere tanıdığı bu hak dolayısıyla Yunanistan hükümetine de teşekkür ediyorum.
