Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bülent Kaçar Ergene’yi Gündeme Getirmeye Devam Ediyor

Ergene Platformu üyesi Av. Bülent Kaçar bir açıklama yaparak; Ergene

Ergene Platformu üyesi Av. Bülent Kaçar bir açıklama yaparak; Ergene Nehri Kirliliğini” gündeme getirdi.  Ergene Platformu Üyesi Av. Bülent Kaçar açıklamasında şunları dile getirdi: “Günümüzde Trakya ekolojisi birçok yıkım tehdidi altındadır. 40 yıldır kirletilen ve sermayeye karşı siyasi irade gösterilemediği için hayata dönemeyen Ergene’nin yanı sıra kurulan ve sürekli genişletilen Organize Sanayi Bölgeleri ve Enerji Üretim Bölgeleri ile artık sanayi havzasına dönüştürülmek istenmektedir. Trakya’da yaşamımıza kasteden her tür projeye karşı Trakya Platformu açtığı davalar, yaptığı bilimsel çalışmalarla, toplumsal mücadeleye önemli nitelikler ve deneyimler kazandırmaya çalışıyor. Ergene nehri bırakılan atıklar ile çevreye zarar verecek şekilde, su, toprak ve hava kasten kirletilmektedir. Atık ve artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi sonucu cezai sorumluluk iki katına çıkmaktadır. Türk Ceza Kanununa göre nehri kasten kirletmenin, insan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla ilgili olarak işlenmesi hâlinde, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına ve bin güne kadar adlî para cezasına hükmedilmesi söz konusudur. Ayrıca bu fiillerden dolayı sanayi şirketlerinin tüzel kişilikleri hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine dair hüküm verilebilmektedir. Sorun Ergene nehrini kirleten kişi veya şirketlere karşı Bakanlık ve Valiliklerin savcılık şikayetlerini yapıp yapmadığı ve ne ölçüde yaptığıdır. Aksi halde ceza kanunu anız yakan çiftçiye uygulanabilir, nehirleri kirletenlere uygulanamaz hale gelebilir. Nehrin hayata dönüşünün başlaması için acilen yapılması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz. On-line tesis atık su deşarj izlemeleri ve tesis denetlemeleri sonucu Ergene nehrini kirlettiği tespit edilen tesis ve işletmeler hakkında idari para cezaları kesilmesinin yanı sıra idari olarak geçici veya sürekli faaliyet durdurma cezası, çalışma izin ve ruhsat iptali yaptırımları uygulanmalıdır. Çevreyi kirletmekten hakkında tutanak tutulan her tesis ve işletmenin yetkilileri ve sorumlu müdürleri hakkında Türk Ceza Kanununun 181.maddesi,  gereğince Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmalıdır. Organize Sanayi Bölgeleri başta olmak üzere Trakya bölgesinde çevreyi kirletici faaliyet yürütebilecek hiçbir sanayi kuruluşuna izin, ruhsat ve olumlu görüş verilmemelidir. Ergene nehrini kirletenlere karşı denetim ve yasal yaptırım görevlerini yerine getirmeyerek kirliliğe göz yuman merkezi ve yerel tüm yetkililer hakkında adli ve idari hukuki mücadele yürütülmesi için adli ve idari başvurular ve disiplin şikâyetleri yapılmalıdır. Bölgemizdeki tüm çiftçilerin, üreticilerin kirlilik nedeniyle gördükleri zararların geçmişe dönük olarak tazmin edilmesi konusunda bakanlıklar düzeyinde çalışmaların yürütülmesinin sağlanmalıdır. Ergene nehri kirliliği nedeniyle verimli toprakları zarar gören ve büyük tarımsal kayıplar yaşayarak köyünden göçmek zorunda kalmış yurttaşların mağduriyetleri giderilmelidir. Tarım arazileri, su havzaları ve ormanlık alanlar üzerinde sanayi tesislerinin ve hiçbir işletmenin kurulmasına izin ve ruhsat verilmemesi bu ekolojik yıkımın devamını engelleyecektir.Trakya bölgesi tarım toprakları Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yürüttüğü Büyükova Projesine kapsamına alınarak Tarımsal SİT Alanı dokunulmazlığına kavuşturulmadır. Bölgemizin en önemli ekolojik sorunu olan Ergene nehri ve havzasının kirletilmesinin önlenmesi ve çevremizin korunması için çalışmalar yapmak üzere Edirne, Kırklareli İl Genel Meclislerinde ve Tekirdağ Büyükşehir Belediye Meclisinde Ergene Nehri İzleme ve İnceleme Komisyonlarının kurulması gerekmektedir.  Yaşam siyasi iktidarların ve yerel idarelerin insafına bırakılamayacak kadar değerlidir.” Dedi.