Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çalışma kurulu kuruldu, belediye başkanı konuştu 2023 ÖNCESİ UZUNKÖPRÜ’DE CHP PARAMPARÇA

Uzun süredir Cumhuriyet Halk Partisi Uzunköprü ilçe yönetimi ve Uzunköprü

Uzun süredir Cumhuriyet Halk Partisi Uzunköprü ilçe yönetimi ve Uzunköprü Belediye yönetimi içerisinde yapılan bir takım uygulamalardan rahatsız olan ve mevcut durumun CHP’ye zarar verme boyutuna ulaştığını yüksek sesle dile getiren, CHP’li STK Başkanları meclis üyeleri ve geçmiş dönemlerde partide belediye başkanlığı, ilçe başkanlığı, meclis üyeliği gibi kritik görevler üstlenmiş kişilerce 2023 seçimleri öncesi parti içi birlikteliği sağlamak için “Çalışma Kurulu” ismi altında oluşturulan gruba, Uzunköprü Belediye Başkanı Özlem Becan ateş püskürdü.

Çalışma Kurulunun basın bildirisinin yayınlandığı dönemde ilçe dışında bulunan Başkan Özlem Becan, Uzunköprü’ye dönmesinin akabinde ayağının tozuyla o bildiriye cevap verdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve CHP’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz sözlerinden örnekler vererek, CHP İlçe Yönetimi ve Belediye Başkanı Özlem Becan’ın doğru uygulamaların yanında olup, tespit ettiğimiz yanlış uygulamalarına ise uyarıda bulunacağız çıkışına sert ifadelerle donattığı açıklama ile cevap veren Başkan Becan, parti içerisinde uzun süredir var olan çatlağı daha da derinleştirdi.

“MÜKEMMEL OLMAYABİLİRİM AMA BÖYLESİNE SAHTE DE DEĞİLİM”

Aralarında geçmiş dönem Belediye Başkanı Enis İşbilen, Sanayi Sitesi Başkanı Hasan Yılmaz, Edirne Esnaf Odaları Birliği Başkanı Kemal Cingöz, Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Özcan Kayalı, partide ilçe başkanlığı görevinde bulunmuş olan Orhan Kalyoncu, Tamer Şahin ve Koral Koloğlu’na ilaveten belediye meclis üyeleri Edip Can Yaylar ve Birsen Çotra’nın bulunduğu gruba;

“Bu partinin çok şey kazandırdığı ama kişisel egolarına her zaman yenilmiş parti sevdalılarımız(!) tatillerini bitirip, yazlıklarından dönmüşler” cümlesiyle tanımlayıp sözlerine başlayan Uzunköprü Belediye Başkanı Özlem Becan söz konusu açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“Memleket yangın yeri olmuş, millet canının derdine düşmüş, ekonomik kriz herkesin ocağına incir ağacı dikmiş, vatandaş derde gark olmuş kan ağlıyor, bizim ağabeylerimiz, ablalarımız asıl eleştirilmesi gerekenleri bir kenara bırakıp yine partiyi ve bizi eleştirmiş. Kendilerinin dediği gibi sadece kamuoyunda itibar kaybeden değil bu ülkeye 20 yıldır çok şey kaybettiren iktidar partisi ile ilgili ağızlarından tek bir eleştiri duymadığımız parti sevdalılarımız(!) yine partinin seçilmiş belediye başkanını, İlçe Başkanını ve hatta hızlarını alamayarak belediyenin memurlarını kamuoyu önünde hedefe koymuş. Âlâ… Hiç şaşırmadım! Ben Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda gururla yürüyerek, söylediği her sözü aklımda mıh gibi tutarak çalışıyorum. Çok çalışıyorum. Mükemmel olmayabilirim ama böylesine sahte de değilim. Bu partiye, Uzunköprü’ye hizmet eden herkese saygım sonsuz kimsenin hakkını yemem, kimseye de hakkımı yedirtmem.”

“HEP BU ZAT-I MUHTEREMLERİN HAKSIZ ELEŞTİRİLERİ İLE HIRPALANDIK”

“Aktif siyasete girdiğim ilk günden bu yana fikirlerini öğrenmek için, tavsiyelerini almak için her bir parti büyüğümü tek tek ziyaret ettim ve saygıda kusur etmemeye çalıştım. Birçok partili büyüğüm beni sevgi ile karşıladı ve hep cesaretlendirdi hala da birçok konuda fikir alışverişi yaparız sağ olsunlar. Fakat bu ağabeylerimizin her seferinde şişkin egoları ve sevgisizlikleri ile karşılaştım.

Şimdi de “eleştiri” “ikaz” kisvesi altında hala düşmanlık görmeye devam ediyoruz.

Benim gözümde parti büyüğü demek; yol gösteren demektir, tökezleyince tutan, kusur görse örtmeye çalışan demektir. Sayelerinde bizlerin, partinin yaşça küçükleri olarak, hiç hata yapma lüksümüz olmadı. Hep bu zat-ı muhteremlerin haksız eleştirileri ile hırpalandık. Neden biliyor musunuz? Parti içi seçimlerde aynı tarafta olmadık, seçim kazandık, onların dedikleri isimleri listelere yazmadık, delege olamadılar. Aday adayı olduk her türlü lafı işittik. Aday olduk davet ettik gelip elimizi kaldırmaya tenezzül etmediler. Seçimi kazandık alkış beklerken, parmak salladılar. Çalıştık kazandık diye hep suçlu olduk. Her seferinde o oturdukları masaya birini ekledik. Parti içi seçimdir, yarıştır hepimiz aynı hedefe yürüyoruz diye bir olgunluk hiç görmedik.Hep emeklerine saygı duyduk, ağabey dedik. Gelin yanımızda durun dedik, bu bir bayrak yarışıdır dedik, bir gün olsun yanımızda görmedik. Açılışlara çağırdık hep meşguldüler, teşekkür edelim dedik. “Çok başım ağrıyor 2 ilaç içtim yatacağım.” cevabını aldık. Ben emeği olan her büyüğüme yürünecek yolu yürüdüm fakat yolun sonunda hep aynı nobran tavır ile karşılaştım.”

“BU YAZDIKLARIMDAN UTANIRLAR DA CUMHURİYETİMİZİN 99. YILDÖNÜMÜNÜ KUTLARKEN BİZİMLE BİRLİKTE ATA’MIZIN HUZURUNDA OLURLAR.”

“1993 yılından beri çok emeğimiz var demişler eyvallah fakat bizde bu siyasete dün adım atmadık. Partimizin şerefli makamlarını en iyi şekilde temsil ettik etmeye de devam ediyoruz. Aday olmadıkları hiçbir yerde ve zamanda ne partimizin ne de belediyemizin hiçbir organizasyonun da kendilerini yanımızda görmedik. Bırakın parti ve Belediye organizasyonlarını Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu ülkeye armağan ettiği hiçbir milli bayramda, özel günde, anma törenlerinde ve hatta partimizin kuruluş yıldönümlerinde doğru düzgün hiçbiri yer almadı. Belki bu yazdıklarımdan utanırlar da Cumhuriyetimizin 99. yıldönümünü kutlarken bizimle birlikte Ata’mızın huzurunda olurlar.”

GELELİM BENİM NELER GÖRDÜĞÜME”

“Şimdi gelelim benim o fotoğraflara bakınca neler gördüğüme: Seçim kaybedince partinin kapısından içeri girmeyenleri görüyorum.

Bir yere aday olunca yasa gereği partiye üye olanları ve şimdi 40 yıllık partili gibi ahkam kesenleri görüyorum. Partisinin seçilmişlerine küfredip, iktidar partisinin seçilmişlerine saygıda kusur etmeyenleri görüyorum. Aday gösterilmeyince başka partilerin kapılarında adaylık dilenenleri görüyorum.

Aday olsa dahi sırasını beğenmeyip hiçbir seçim çalışmasına katılmayanları görüyorum. Her danışma kurulunda Genel Başkanımızı yerin dibine gömenleri görüyorum. Benim AKP’li, MHP’li üyelerim de var deyip Genel Başkanımızın toplantılarına katılmasını istemeyenleri görüyorum. Seçimlerde başka partilere oy isteyen Cumhurbaşkanlığında şuraya, milletvekilliğinde buraya oy vereceksiniz diyenleri, bağımsız belediye meclis üyesi adayı çıkaranları ve destekleyenleri görüyorum. Bugün parti tüzüğümüzden bahsedenlerin geçmişte bu partinin en şerefli unvanlarından biri olan kurultay delegeliğini kendilerine veren binlerce Cumhuriyet Halk Partliyi hiçe sayarak, tamamen keyfi sebeplerden oy kullanmayıp geri dönenleri görüyorum. Genel Başkanımızı ve partimizin üst düzey yöneticilerini sosyal medya hesaplarında iktidar partisinden daha çok eleştirenleri görüyorum.

Çoluğu, çocuğu, kızı, eşi bu partinin belediyesinde ekmek yiyen kendileri belediye ve parti sayesinde bir yerlere gelmiş fazla sevdadan (!) herhalde düzenleri bozulunca çılgına dönenleri görüyorum. Tüzüğümüzü Google’dan yazdığını tahmin ettiğim ama parti grubu ne demek, grup toplantısı ne demek, parti ahlakı, parti disiplini ne demek bilmeyip, tenezzül edip grup toplantısına katılmayan, seçilmiş parti yöneticilerini hakir gören, kendilerini de parti üzerinde görüp kişisel hırsları akıllarının önüne geçmiş, kafalarına göre karar verenleri görüyorum.”

“BEN VARSAM PARTİSİ” ÜYELERİNİ GÖRÜYORUM ASLINDA”

“Bir kere bu tavır Uzunköprü’de partimize oy veren herkese ve parti içi demokrasiye hakarettir. 2000’e yakın parti üyesi arasından seçilen delegelerimiz İlçe Başkanımızı seçmiş bu arkadaşlar “kurul” kurmuş ve adalet dağıtıyor! Parti içi demokrasiyi tanımayan bu “kurul” üyelerini kim seçmiş pardon? Kooperatif Başkanımı seçmiş bu kurul üyelerini? Seçilmiş İlçe Başkanını, seçilmiş Belediye Başkanını, çok anlamsız ve saçma bir şekilde daire müdürlerimizi yani devlet memurlarını hangi yasadan aldığınız yetkiyle tenkit edeceksiniz? O zaman 3 kişi bir araya gelsin “kurul” kursun gitsin herhangi bir kamu kurumunda çalışan devlet memurlarını “ikaz”  etsin. Hakikatten akıl tutulması. Koca koca insanların seçimlerde bileğinin hakkıyla alamadıkları unvanları bir şekilde çocukça kendilerine yakıştırma  çabası gibi gözüken bu durum tiraji komik olmaktan öteye gitmiyor.”

“ÇALIŞMAK İSTİYORSANIZ PARTİ OCAĞI ORADA”

Siz canı gönülden çalışmak istiyorsanız parti ocağı orada, Genel Başkanımızın temsilcisi grup ve İlçe Başkanımız orada gidip bir çalışma programı hazırlayın. Ama sizin derdiniz çalışmak değil. Tavsiyem, yüreği Atatürk ve vatan sevgisiyle atan her Cumhuriyet Halk Partili gibi Cumhuriyet tarihinin kader seçimlerinden biri olacak 2023 seçimine giderken başta insanüstü bir çaba göstererek bir günde onlarca toplantı ve saha çalışması gerçekleştiren Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu gibi ve kendisinin önderliğinde çalışan her gün birkaç İl, İlçe gezen Milletvekilimiz gibi, üstlendikleri tarihi sorumluluğun bilinciyle hizmet etmeye çalışan yüzlerce belediye başkanımız gibi, İl, İlçe örgütlerimiz gibi çalışmanız. Zira Savaş meydanlarında kurulan bu partinin, masa başında toplanıp yiyip içen “çalışma kurulu” olarak partimize ve belediyemize zarar vermekten öte gitmeyen bu davranışlarınızı tarih affetmeyecektir.”