Cumhuriyet Halk Partisi Uzunköprü ilçe başkanlığı tarafından 14 Nisan Cumartesi günü Atatürk Kültür Merkezinde “Türkiye, Nereye Gidiyor, Ne Yapmalı ve Nasıl Yapmalı” konu başlıkları adı altında düzenlenen panele Uzunköprü halkı yoğun ilgi gösterdi.
Saat 14.00’da başlayan panele konuşmacı olarak Sözcü Gazetesi yazarı gazeteci – yazar Can Ataklı, İstanbulgerçeği.com isimli internet sitesi editörü gazeteci İmambakır Üküş ile birlikte CHP Edirne Milletvekilleri Okan Gaytancıoğlu ve Erdin Bircan katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra başlayan panelde açılış konuşmasını Cumhuriyet Halk Partisi Uzunköprü İlçe Başkanı Özlem Becan yaptı.
Becan konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Değerli konuklar hepiniz panelimize hoş geldiniz. Aramızda çok değerli konuklarımız var. Kendilerine davetimizi kırmayarak geldikleri için teşekkür ediyorum. Türkiye nereye gidiyor sorusuna cevap bulmak çok zor değil. Türkiye iyiye gitmiyor. Bizde iyi gitmeyen Türkiye’yi düzeltmek adına çözüm bulmak için buradayız.” dedi. Panelde daha sonra sırasıyla konuşmacılar söz aldı.
Okan Gaytancıoğlu; “Tasarlayarak Cumhuriyet Sistemini Yok Etmeye Çalışıyorlar.”
Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu panelin ilk konuşmasını gerçekleştiren isim oldu. . Gaytancıoğlu; “ Ben yaşadığımız durumu bir cinayete benzetiyorum. Tasarlayarak adam öldürme cinayeti gibi. Her geçen gün ekonomiyi, eğitim sistemini, tasarlayarak bitirdiler. Toplumun temellerini yıkmaya çalıştılar. Üreten Türkiye’yi üretmeyen Türkiye’yi çevirdiler. Biz bunun için Lozan’a sahip çıkmalıyız. Lozan anlaşması umuttur.” dedi.
Erdin Bircan; “Atatürk’ü ve onun mirasını bize unutturamazlar.”
Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Erdin Bircan’da, anlatacak çok şey olduğunu, ancak önemli olanın Türkiye’ye sahip çıkma zamanı olduğunu belirtti.
Bircan; “Gerçekten çok önemli bir panel var. Anlatacak çok konumuzda var. Neden başlayalım ki bizi fetöcü ilan etmeye bile kalktılar. Bu ne biçim iştir. Buradan ilan ediyorum en büyük fetöcü Recep Tayyip Erdoğan’dır. Yanındaki Bekir Bozdağ’dır. Atatürk’ü yok etmeye çalışanlar var. Peki soruyorum bu satmaya çalıştığın fabrikaları baban mı yaptı ? Atatürk yaptı. Siz ne yaparsanız yapın Atatürk’ü bizim yüreğimizden silemezsiniz. Ona gücünüz yetmeyecek.”
İmambakır Üküş; “Kişisel değil, toplumsal düşünme zamanıdır.”
Daha sonra İstanbulgerçeği.com isimli internet sitesi editörü İmambakır Üküş konuştu.
Ülküş konuşmasında; “Türk hükümetinin görevi dışarıda Türkiye’yi nasıl anlatması gerekir? Öncelikle Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün bizlere bıraktığı sınırları anlatmaktır. Elimde bulunan Coğrafya ve Atlas’ta Türkiye’nin sınırlarının parçalandığı ve başka bir devletin kurulduğu görünüyor. Bunlara ülke ve devletin büyükleri müdahale etmiyor. Türkiye nereye gidiyor sorusunu tartışıyoruz burada ve bu ülkenin askerleri, gazetecileri, milletvekilleri cezaevlerinde. Belediye Başkanlarının üzerinde baskılar zaten gözler önünde. Ceketlerimizin üzerinde yer alan Atatürk rozetlerinin de yasak olacağı günler yakındır diyorum. Ama ne yaparlarsa yapsınlar Mustafa Kemal’imiz öyle bir sınırlar atmış ki salla salla yıkılmaz. Bazı gazetelerde görüyorum Türkiye iyiye gidiyor diye yazıyorlar. Ben çok merak ediyorum ülke iyiye giderken bu ölçümü nasıl yapıyorlar. Bize de bunu göstersinler de bizde rahat nefes alalım” dedi.
Can Ataklı; “Türkiye’de medya bağımsızlığı yok.”
Sözcü Gazetesi yazarı gazeteci – yazar Can Ataklı, yaptığı konuşmada basın özgürlüğün olmadığını ve medya bağımsızlığın kendisini kaybettiğini belirtti.
Ataklı; “Bir gazeteci olarak öncelikle hiç bu durumdan memnun değilim. Ülkemizde Medya son 5 yıldır iktidarın çok yoğun baskısı altında ve medyanın büyük bir bölümünü fiilen satın alarak veya yakın gördüğü kişilere satın aldırarak hâkim durumda. Diğer kalanlara da görünen görünmeyen pek çok baskı yapıyor. Biz de bunu hissediyorduk. İktidar değişene kadar bitmez. Yani bu iktidar buna böyle alıştı bu şekilde ayakta kalıyor. Birkaç önemli avantaj kullanıyor, biri medya. Başbakan göreve geldiği günden itibaren medyadan şikâyet ediyor bunu bir politika olarak yürütüyor. Başarı veya başarısızlık ne olursa medyayı suçlayarak hep ezilen ve saldırıya uğrayan bir durum olarak gösteriyor ve insanların kafasındaki fikir özgürlüğünü alt üst ediyor. bu durumdan kurtulmanın tek yolu bu iktidarı değiştirmektir. ve bunu değiştirecek olan bizleriz. Önümüzde çok kritik bir süreç var. Bu süreçte kullanacağınız oylarınızla önce sandığa sonra bu ülkeye sahip çıkın.” dedi
