Yerli karpuzun kırımın yapılması ile birlikte her yıl olduğu gibi üreticilerimiz ürünlerini satma derdine düştü.
Ürettikleri ürünleri satmak için şehrin belirli noktalarına araçlarını park eden karpuz üreticileri belediye tarafından alındığı belirlenen kararın ardından zabıta ile karşı karşıya gelmeye başladı.
Son olarak küçük bir kamyonet içerisinde 40-50 adet civarındaki karpuzunu belediye tarafından araç parkı belirlenip tarifeye bağlanmış bir noktada satmak isteyen yerli karpuz üreticimiz zabıta tarafından ceza-i işlem yaparız uyarısı ile birlikte o bölgede satış izni verilmemesine büyük tepki gösterdi.
“BELEDİYEMİZ YERLİ ÜRETİCİYE SIRTINI DÖNDÜ”
Aracıyla Cumhuriyet Meydanı şehir kütüphanesinin önünde satış yaptığını ve o esnada hiçbir şekilde trafiği engellemediğini belirten karpuz üreticisi Mehmet Günay, bu bölgede birçok farklı firma tarafından stantlar açılarak tanıtımlar gerçekleştirilmesine izin veren belediye yörecilerinin yerli üreticisine neden böyle bir tavır içerisine girdiği anlayamadığını ifade etti.
Ana caddeler olmaz üzere ilçemizin birçok noktasında üretici olmamasına rağmen küçük tüccarlık yapanlar tarafından tezgâhların açılmasına göz yumulduğunu sözlerine ekleyerek açıklamalarını sürdüren Günay, belediyemiz yerli karpuz üreticileri için düzenlenen kampanalara destek olduğu günlerden, köstek olduğu günle gelmesinin kendisini çok üzdüğünü söyledi.
Karpuz ürününün tarladan çıkardıktan sonra belli bir raf ömrü olduğunu ve ürünleri elden çıkarmak için mücadele ettiklerini ifade eden Mehmet Günay;
“Uzunköprülü yerli karpuz üreticileri olarak maalesef ürünlerimizi şehir merkezinde satmak adına büyük problemler yaşıyoruz. Kendi kamyonetlerimizle trafiği aksatmadan, belirli noktalarda ürünlerimizi ne zaman satmak istesek karşımıza hemen Uzunköprü belediyesi zabıta memurları çıkıyor. Bizlere satış yapmanın yasak olduğunu söylüyorlar. Bakın benim arabam ücretli otopark alanının içinde. Kimseye bir zararı yok. Ancak yine de kabul edilmiyor. Karpuz ürününün raf ömrü çok kısa. Tarladan çıkardığımız an kısa sürede ürünümüzü satmak zorundayız. Yoksa elimizde kalır. Bizler koca yıl bu ürünü çıkaralım diye büyük emek veriyoruz. Bu emeğe yazık değil mi. Eğer bizlere karşı aynı davranış devam ederse ürünlerimi belediyenin kapısının önüne boşaltacağım. Bizim sesimiz çıkmıyor diye bizim ürerimize geliniyor. Oysa ki ana caddeler dahil olmak üzere şehrin bir çok noktasında üretici olmadan küçük tüccar şeklinde faaliyet yürütenlere kimse sesini çıkaramıyor ” dedi.
