Nöbetçi Eczaneler
Meriç Ziraat Odası Başkanı Ömer Ergin, Türkiye’nin en verimli tarım topraklarının yabancı ülkelerden büyük sermaye gruplarına satıldığını öne sürerek “Türkiye’nin geleceği tehlikeye atılıyor” dedi.
MZO Başkanı Ömer Ergin, gelişmiş ülkelerde tarım topraklarının satışının katı kurallarla sınırlandırmasına karşın Türkiye’de durumun tam tersi olduğunu ve verimli arazilerin satışının önünün açıldığını iddia etti. Milli şair Mehmet Akif Ersoy’un; ‘Sahipsiz olan bir vatanın batması haktır. Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır’ dizelerini hatırlatan Ergin, verimli toprakların el değiştirmesine kayıtsız kalındığını belirterek yaşanan duruma tepki gösterdi. Toprak satışının çok büyük bir sorun olmasına rağmen kamuoyunda gerekli duyarlılığın olmadığını dile getiren Ergin, ‘’Çoğumuz gözlem yapmaya üşeniriz, sorunları bütün yönleriyle irdelemeyiz. Yabancılara toprak satışı karşısında da davranışımız bu. Çok kayıtsız kalıyoruz. Milletçe olan bitenden habersiz yaşıyoruz, Trakya ve ülkemizin diğer bölgelerinde birileri tarım arazilerini topluyor, satın alıyor, ülke topraklarının elden çıkmasına ve benzeri vebale ortak oluyoruz. Ne yazık ki vatansever güçler de bu konuda sesiz kalmıştır, bundan cesaretlenenlerde aynı politikaları günümüze kadar sürdürmüş ve sürdürmektedir. Maalesef muhalefet partileri de bu konuda yeterince ses getirecek şekilde ülke gündemine taşımıyor’’ ifadelerini kullandı. ‘
Toprak ve gayrimenkul satışına tepki gösteren Ergin, ‘’Şu satırları okurken bile, binlerce metre karelik en verimli topraklarımız el değiştirmekte, İngiliz’in, Alman’ın, Fransız’ın, Yunan’ın, İsrailli’nin tapulu malı haline gelmektedir. Yabancı ülke şirketlerinin Türkiye’den büyük tarım arazilerini satın aldığını ifade eden Ergin şöyle devam etti: ‘’Çağdaş ülkelerde tarım arazilerinin satışı sınırlamalar ve kurallarla zorlaştırılmıştır. Türkiye de hükümetin hazırladığı son yasa ile ölçüsüz ve sınırsız bir toprak satışının önünü açıyor. Dünyada hiçbir ülke yabancılara tarım arazisi satmamaktadır. Buna ABD, AB ülkeleri, İngiltere ve İsrail de dahildir. Aynı şekilde Yunanistan da tarım arazisi satmamaktadır. Hepsinde sadece “kullanma hakkı” verilmektedir. ‘Yeni sömürgecilik’ Öte yandan, kimi Arap ülkeleri tarımsal yatırımlar yoluyla topraklarımızda söz sahibi olma yolundadır. Beslenme krizini aşmak isteyen ülkeler başta Afrika olmak üzere dünyanın dört yanında tarım arazisi satın alıyor. Birleşmiş Milletler ’in “yeni sömürgecilik” olarak nitelendirdiği antlaşmalar kapsamında, örneğin Bahreyn Türkiye’de 500 milyon dolar karşılığında arazi satın aldı. Suudilerin, Körfez ülkelerinin gözünün de Türkiye’nin tarımsal alanları üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Yabancıya toprak satışı gelecekte Türkiye’nin başına uluslararası sorunlar açabilir, dış müdahale tehlikesi doğurabilir. Batılılar için özel mülkiyet kutsaldır, dokunulmazdır, kişilerin en temel hakları arasında sayılır. Bütün haklardan önce ve önde gelen, bütün haklardan önce tanınmış bir haktır. Yarın Devletimizin herhangi bir kurumu; kamu yararı, millî güvenlik veya iç hukuka uygun başka bir sebeple, bir yabancının satın aldığı, böylece onun özel mülkü haline gelmiş bir taşınmazı kamulaştırmaya kalkarsa, sorun çok büyük bir ihtimalle derhal uluslararası bir boyut kazanacak, doğrudan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınacaktır. Ülke topraklarını elden çıkarmanın olumsuz yönünü, onlarca sakıncasını görmezden geliniyor. Böylece Türkiye’nin geleceği tehlikeye atılıyor. Aydınlarımız ilgisiz, ilgilenen birkaç kişiyi ise dinleyen yok, Halkımız sürüklenip gittiği tehlikelerden habersiz.’’ dedi