6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 11 ilde yıkımlara neden olan 7,7 ve 7,6’lık depremlerin ardından Kızılay’ın Ahbap Derneği’ne çadır sattığı ortaya çıkmasının ardından Kızılay Başkanı Kerem Kınık’a gösterilen tepki, kan bağışlarını neredeyse durma noktasına getirdi.
KAN STOĞU ASGARİ SEVİYEDE
Özellikle sosyal medyada Başkan Kınık’a karşı artan tepkilerin çoğalması ve buna ilave olarak da Ramazan ayının da girmesi ile birlikte ulusal kan stoklarımız asgari seviyeye düştü.
Kızılay tarafından yapılan paylaşımda;
“Kızılay’dan Ulusal kan stoklarımız asgari seviyenin altına düşmüştür. Her yıl ramazan ayında yaşanan kan bağışlarındaki düşüş, afet illerimizde kan bağışı alınamaması, ancak ihtiyacın sürmesi, ülkemizdeki tüm hastanelerde kan ihtiyacının artması sonucu kan stoklarının azalması nedeniyle kan bekleyen hastalarımızın mağduriyet yaşamaması için tüm vatandaşlarımızı kan bağışına davet ediyoruz. Kızılay, ulusal güvenli kan temininden sorumlu tek kuruluştur.” Bilgilendirmesinde bulunuldu.
AMELİYATLAR KAN YOK DİYE ERTELENİYOR
Kızılay’ın kan stokları kritik seviyenin altına düşmesi özellikle kan ihtiyacının en fazla olduğu kalp ameliyatlarını ertelenmesine neden oldu. Tüm Türkiye’nin dört bir yanında hastanelerde ameliyat bekleyen yüzlerce hasta kan yokluğundan dolayı ameliyat olamazken, sorun bir anda şahıs kızgınlığından çıkıp ulusal bir durum haline geldi.
KAN BİR GÜN BİZE DE LAZIM OLABİLİR
Kızılay başkanı Kerem Kınık’a karşı tepkinin kan bağışını durdurmakla bağlantı kurulamayacağını dile getiren ve “Bir gün size kan kan lazım olabilir” düşüncesiyle haraket edilmesi gerektiğini ifade eden vatandaşlar kan vermenin çok faydalı bir iş olduğuna vurgu yaptılar.
Yaşanan tepkinin şahsa yapılması gerektiği, ancak kan bağışının da yapılması gerektiğini dile getiren vatandaşlar; “Depremin ardından Kızılay Başkanına tepki gösterilmesi sonucu ulusal kan stoklarımızın oldukça azaldığı ortaya çıktı. Oysa kan sadece insanın bağışı sonucu elde edilen bir sıvı. Ve bu sıvı insanın yaşamı için olmazsa olmaz. Azalan kan stokları ile birlikte birçok ameliyat yapılamıyor. İnsanlar sağlıklarından oluyor. Çağrımımız kan bir gün bize de lazım olabilir diyerek hareket etmek ve kan bağışında bulunmak. Sonuçta o kanı o kurumun başındaki kişiye değil, kan bekleyen, ihtiyacı olan insanlara veriyoruz.” dediler.
