-
Hazirun listesi daha önceden imzalanmış olduğunu gördük
-
Bazı ortaklarımızın yerine sahte imzalı vekaletler düzenlendiği tespit edilmiştir.
-
Asil üyelere ‘’vekaletin bizde sen oy kullanamazsın’’
-
Türlü oyunlarla seçimin kapalı oyla yapılmasını engellemiştir.
-
Divan başkanı Bülent Kanlılar, Hasan Yılmaz’ın baskılarına dayanamayarak dirayetsiz yanlı – yandaş bir divan başkanlığı sergilemiştir.
Uzunköprü Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifinin 10 Aralık Cuma günü gerçekleştirmiş olduğu seçimli olağan genel kurul toplantısında; hazirun listesi, vekalet oylar ve seçimin yönteminin belirlenmesi esnasında yaşanan tartışmaların ardından adaylıktan çekilen Bülent Akın yapmış olduğu yazılı basın açıklamasıyla kongrede yaşananları aktardı.
Adaylıktan çekilme kararının sebeplerine yönelik bilgiler paylaşan Akın, koltuğunda oturmak için 30 yıllık komşusunu polis zoruyla salon dışına attırmak isteyen bir zihniyete karşı yaşadığımız mağduriyet bile yönetimin değişime neden ihtiyaç olduğunun bir göstergesi olduğu belirterek, yapılan haksızlıklara karşı hukuki mücadele başlatacağını belirtti.
Bülent Akın söz konusu basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Sanayi sitemizde yapılan genel kurulda hazirun listelerinin imzaya açılmasıyla birlikte sıkıntılar baş göstermeye başlamıştır.
Hazirun listesinin imzaya açıldığında listelerin imzalı geldiği, yani; daha önceden imzalanmış olduğunu gördük. Özellikle vekaletini Bülent Akın başkanlığında ki yönetimine veren ortaklarımızın yerine, daha önce ki yıllarda imzalatılmış olan tarihsiz vekaletlere (mükerrer oy kullanımına yol açılmıştır) hazirun listesinde imza atılmıştır.
Bazı ortaklarımızın yerine sahte imzalı vekaletler düzenlendiği tespit edilmiştir. Asil üyeye ‘’vekaletin bizde sen oy kullanamazsın’’ denilerek ortakların özgür iradesi ile kullanacakları oylarının he ne kadar önüne geçilmek istenmiş olsa da, yapmış olduğumuz itirazlar ve söylemler sonucunda bu şekilde mağduriyetinin önüne geçilerek oy haklarını geri kazandırdık.
Verdiğimiz önergede seçimin kapalı oy ile yapılmasını istedik ki; ortaklarımız özgür iradelerini sandığa yansıtabilsin. Ama kendinin her yerde sosyal demokrat olduğunu iddia eden Hasan Yılmaz, kapalı oy kullanımı olmaması için divan başkanı ile birlikte olağan üstü bir çaba sarf etmiştir. Yapılan oylama sonucun da 108 ortağımız kapalı oylama olması yönün de oy kullanmıştır. Divan başkanı ve bakanlık temsilcisi toplantı salonundaki hazır bulunan ortak sayısını değil de hazirun listesinde ki ortak imza sayısını baz alarak, seçimin kapalı oyla yapılmasını engellemiştir. Oylama sayımı sırasın da salonda ki ortak sayısı hazirun listesiyle örtüşmemektedir. Bunu ısrarla bakanlık temsilcisine ve divan başkanına anlatmamıza rağmen burada divan başkanı Bülent Kanlılar, Hasan Yılmaz’ın baskılarına dayanamayarak dirayetsiz yanlı – yandaş bir divan başkanlığı sergilemiştir.
Ana sözleşmenin 35. Maddesi toplantıya katılan mevcut ortaklarının yarıdan 1(bir) fazlasının oyu ile yapılması gerektiği yazmaktadır. Yani hazirun listesine imza atan ortak sayısını kastetmiyor. Toplantı sonun da açık oylama ile yapılan başkanlık seçimin de 98 oy (seçimin kapalı oylama ile olması için kullanılan 108 oyun altındadır) kullanılmış olması içeride ki ortak sayısının hazirun listesiyle örtüşmediğini ortaya çıkarmıştır.
Bu durumda kapalı oylama önergesi 108 oy almıştır. Bizimle birlikte salondan ayrılan ortaklarımızdan sonra açık oyla yapılan başkanlık seçiminde üye olmayanların ve vekalet oy hakkı bulunmayanların seçim kurallarına aykırı olduğu halde toplantı salonunda bulunan ortakların iki el kaldırarak çift oy kullanmasına rağmen 98 oy almıştır.
Bizim derdimiz başkanlık kürsüsü ile organik bir bağ kurmak değildir. Bizim niyetimiz kendi hırslarımızı üyelerimizin iradesinin üstün de görmek değildir. Onlarca yıldan bu yana dar bir vizyon ile yönetilen bu kurumun şahısların isteklerine göre değil biz sanayi sitesi emekçilerinin yararına yönelik kararlara imza atması zamanının geldiğini tüm ortaklarımızın – ki buna mevcut yönetime oy verenlerde dahil bilmesidir.
Görevler gelip geçicidir bunu hatırlatmak isteriz o gün o salon da sadece bizim değil bizlere destek veren tüm ortaklarımızın demokratik bir ortamda özgür iradeleri ile oy kullanma hakları ellerinden alınmıştır. Sırf koltuğundan kalkmamak için adeta gözü dönmüşçesine 30 yıllık komşusunu polis zoruyla salon dışına attırmak isteyen bir zihniyete karşı yaşadığımız mağduriyet bile yönetimin değişime neden ihtiyaç olduğunun bir göstergesidir.
Haksızlığa uğradığımıza inandığımız tüm bu yaşananlar ile ilgili hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz, sürdürmeliyiz de. Bunu bize desteklerini hiçbir konuda esirgemeyen ve sabahtan akşama kadar çalıştığı dükkanından evine ekmek götürmek için zorlu ve yorucu bir şekilde hayat mücadelesi veren tüm emekçilerimize borçluyuz.
Süreç ile ilgili gelişmeleri an be an kamuoyu ve ortaklarımızla paylaşacağımızı taahhüt eder, seçim günü toplantı salonunda ki, ortakların seçme haklarına ve yapılan engellemelere karşı verdiğimiz mücadelemizin sonucunu kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz…”
