Trakya Bölgesinin GAP’ı olarak adlandırılan, bölgede ekonomik ve tarımsal büyümeyi doğrudan etkileyecek olan Çakmak Barajı Projesinde; sulama hattında ki yavaş ilerleyiş günden güne geleceğe yönelik umutlarının tükenmesine sebebiyet verirken, birde proje kapsamında DSİ tarafından sanayi bölgelerine su aktarılma hazırlığı içerisinde olduğunun ilanı bölgemiz üreticisinin keyfini kaçırmaya yetti.
2007 yılında başlayan inşaat çalışmalarının ardından gövde inşaatı tamamlanan Çakmak Barajı Projesinde; 2017 yılının Şubat ayında ihalesi yapılan ve 2020 yılı itibari ile tamamlanması ön görülen 164 bin 535 dekar tarım arazisini suya kavuşturacak olan 1’inci Kısım Sulama Hattı’nın gerçekleşme oranı %10’un bile gerisinde kalırken;
Meriç – Ergene iletim hattının faaliyete geçmesiyle başlayıp, akabinde özellikle kış aylarında Meriç Nehrinden Çakmak Barajına su depolamak için kullanılacak pompa ve terfi hattının ihaleye çıkması üreticilerimizi bir nebze mutlu etse de, akabinde yaşanan gelişmeler yapılan hamlelerin tarımdan ziyade sanayi bölgelerine yönelik olduğunu ortaya serdi.
“DSİ 11. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ SESSİZLİĞE BÜRÜNDÜ”
DSİ Genel Müdürlüğü Etüt, Planlama ve Tahsisler Dairesi Bşk. Yrd. Ahmet Süheyl Esengül’ün 4 Haziran’da Çakmak Barajı Projesi ana pompa istasyonuna dair yapmış olduğu ziyareti sosyal medya hesabı üzerinden paylaşan Devlet Su İşleri 11. Bölge Müdürlüğü, Meriç Nehrinden Çorlu ve Çerkezköy OSB’lerine kullanma suyu getirilmesi projesini kabul eden bilgilendirmesinin ardından adeta sessizliğe büründü.
Tarımsal sulama için yapılan fakat daha sonra ek bir projelendirme ile OSB’lere su temini ihtiyacını sağlamak için kullanılması planlanan Çakmak Barajında, yaşanan bu gelişmenin ardından gazetemizin ısrarla yönelttiği “OLASI BİR KURAKLIKTA TARIMSAL SULAMAYA ÖNCELİK VERİLECEK Mİ?” sorusunu cevaplamaktan kaçınan Devlet Su İşleri 11. Bölge Müdürlüğü, konuya dair bilgilendirmede dahi bulunmaması kafalarda soru işareti yarattı.
“MERİÇ NEHRİ KURAKLIK HALİNDE İKİ PROJEYİ BESLEYEMEZ”
Kış aylarında Meriç Nehrinden akan suyun depolanmasının hedef alındığı Çakmak Barajı Projesine yönelik OSB’lere su aktarılması hususunda yaşanan gelişmeler tarıma dayalı ekonomisiyle ön plana çıkan bölgemizde hesapların su temini konusunda yapılmasını zaruri hale getirdi.
Meriç Nehri yılda akan 9.900 hm3 su debisi ile Çakmak Barajı Projesi Sulaması kapsamında 321,4hm3 (Meriç Nehri’nden yıllık akan su miktarının %3) olan yıllık sulama suyu ihtiyacına ek olarak söz konusu OSB’lerinin yıllık ihtiyaç duyduğu endüstri ve kullanım suyu ihtiyacı 227 hm3 (Meriç Nehri’nden yıllık akan su miktarının %2,2) rahatlıkla karışılacak kaynağı sağlıyor gibi gözükse de; özellikle tarımsal sulamanın yoğun olduğu, kuraklığın da eklenmesiyle Meriç nehrinin debisinin 3’te 2 oranında azaldığı Temmuz ve Ağustos aylarında iki projeye aynı anda katkı sağlamasını imkansız hale getiriyor.
Hal böyle olunca da tarımsal sulama ve OSB su teminine yönelik yıllık ihtiyaç duyulan toplam 550 hm3 suyun yalnızca 176 hm3’nü depolayabilme kapasitesine sahip Çakmak Barajının asli hizmet kolu olan tarımsal sulamayı sağlayabilmesi adına; sulamanın ve kuraklığın yoğun olduğu aylara tam kapasite doluluk ile hazır girmesi gerekliliğinin önemini ön plana çıkarıyor.
Bu durumda tarımsal sulamanın tam kapasite ile sağlanması için günlük olarak su ihtiyacının hakim olduğu OSB’lere yaklaşık 4 aylık bir süre ile su temininin kesilmesini kaçınılmaz hale getiriyor.
Öyle ki geride bıraktığımız yıllarda Çakmak Barajı Sulama Kooperatifi tarafından yürütülen sulama çalışmaları kapsamında Meriç – Ergene iletim hattına su aktarımı konusunda sıkıntılar yaşanmış, su azlığı nedeniyle çalıştırılamayan pompalar anlık su kesintilerine sebebiyet vermiş, hatta pompaların aşağısında bulunan tarım alanlarına nehrin su taşıyamadığı iddiası ile üreticiler tarafından valiliğe gidilerek kooperatifin su aktarımını kesmesi yönünde talepler iletilmiş, bir bakıma su savaşları yaşanmıştı.
“TARIMSAL SULAMANIN KESİNTİ YAŞAMAMASI İÇİN PROTOKOL ŞART”
İki farklı projeyi birbirine entegre ederken Çakmak Barajı Projesinin asli hizmeti olan tarımsal sulamanın kesinti yaşamasının en önemli unsur olduğuna dikkat çeken bölgenin önde gelen üreticileri, Devlet Su İşleri 11. Bölge Müdürlüğü tarafından bu karmaşık durumun bir an önce bitirilmesi için adım atılmasını beklediklerini ifade etti.
Projelere yönelik tek hassasiyetlerinin kesintisiz tarımsal sulamanın sağlanması olduğu konusunda fikir beyan eden üreticiler; “iki projenin de ortaklaşa olarak besleneceği yer Meriç Nehri olduğu düşünülürse, kuraklığın ve ihtiyacın arttığı aylarda durumunda tarımsal sulamaya yönelik tedirginlikleri de beraberinde getirmektedir. Bu yüzdendir ki Projede öncelikli olarak tarımsal ihtiyaç odak edilip, arta kalan bir kapasite olursa sanayi bölgeleri temini söz konusu olmalıdır. Buda ilgili bakanlıkların nezdinde Çakmak Barajı Projesi sulama işini yürütecek olan Çakmak Barajı Sulama Kooperatifi ve OSB yönetimleri arasında tarımsal sulamayı öncelikli hale getirecek keskin bir protokolle sağlanabilir. Aksi bir durumda yani projenin tarımsal sulama odağından sapması halinde bölgenin iflası demek olduğu tartışılmaz bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.” Değerlendirmesinde bulundular.
