Olağanüstü kurultayın toplanabilmesi için imza vermeyip, Kılıçdaroğlu’na desteğini açıklayan Atalay’ın, on beş günlük imza toplama süreci tamamlanır tamamlanmaz kurultay çağrısı yapması şaşkınlık yarattı.
CHP’de olağanüstü kongre toplanması için başlatılan imza sürecinin sona ermesinin hemen ardından Edirne’nin seçilmiş altı kurultay delegesinden biri olan Yakup Atalay, kendisinden beklenmedik bir açıklamaya imza attı.
Daha önce kendisi gibi kurultay delegesi olan CHP Uzunköprü İlçe Başkanı Özlem Becan ile birlikte yapmış oldukları değerlendirmede; olağanüstü kurultay için imza vermeyeceğini belirtip, Kılıçdaroğlu’na destek olacağını ifade eden Atalay, bu kez olağanüstü kurultay çağrısında bulundu.
Yapmış olduğu açıklamada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu tüzükte kendisine verilen yetkiyi kullanarak Olağanüstü Kurultayı toplamaya davet eden Atalay, bu kararının gerekçesini de CHP’nin süreçten az yara alarak çıkması olarak gösterdi.
Atalay söz konusu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“24 Haziran seçimlerinin üzerinden yaklaşık 40 gün geçti. Türkiye yeni bir rejimle yönetilmeye başlandı, artık hükümet yok yerine tüm yetkilerin tek kişide toplandığı “Başkanlık ”sistemi uygulanmaya başlandı.
Artık Valiler ve Kaymakamlar sadece devletin değil Cumhurbaşkanın da temsilcisi olacaklar. İçişleri bakanına idari yapıda değişiklik yapma yetkisi tanındı. Yani isterse bazı İlçe Belediyelerini kaldırıp şube haline dönüştürebilir. Yani muhalefetin elindeki İlçe belediyelerini Büyükşehir’e direkt olarak bağlayabilir. Buna benzer tüm değişiklikler kanun yapmaya gerek kalmadan yeni sistemde KHK ile yapılabiliyor.
Bu süreçte biz ne yapıyoruz peki; oturup kendi içimizde öncelikli olarak seçim sonuçlarını tartışıp, kim nerede ne yapmış, seçim çalışmalarında kimler çalışıp kimler yan gelip yatmış. Hatta partiye oy verilmemesi için hangi çalışmalar yapılmış bunları tartışacağımıza PM ilk olağanüstü toplantısını Milletvekili ihracının görüşülmesi gündemiyle yapıyor.
Daha sonrada Genel merkezin başarısızlığı üzerinden Olağanüstü kurultay talebiyle parti kabak gibi ikiye bölünecek bir yola sokulmaya çalışılıyor. Olağanüstü kurultayın toplanması için imza verenlerde, vermeyenlerde İl kongrelerinin seçilmiş delegeleridir. Kurultay delegeliği bu partinin en önemli kurumlarından biridir.
Herkes öncelikli olarak toplumsal talepleri, seçilmişlerin, üyelerinin vede oy veren ya da vermeyen seçmeninin de görüşleri doğrultusunda bir karara varmıştır.
İmza veren ya da vermeyen hiç kimse ne hain nede kahramandır.
CHP’nin şerefli ve saygıdeğer seçilmişidir. İmza verme süresi Pazartesi günü sona ermiştir. Tüzüğümüz gereği toplanan imzaların 1 Hafta içinde teslimi gerekmektedir. An itibariyle yapılan açıklamalardan ve yaptığım görüşmelerden edindiğim izlenim yeterli imzanın toplanmasında sorun olduğu konusundadır. Yani muhaliflerin açıkladığı sayı, ellerindeki imzalı noter örnekleri ve WhatsApp görüntüleri açısından doğru olabilir ama imza verenlerin ne kadarının imzalarını geri çektiklerini bilemeyebilirler. Buda ayrı bir hukuksal sorunu beraberinde getirecek ve belki de mahkeme süreci başlayacaktır. Bu da umudunu CHP ye bağlamış milyonlarca seçmende bir kırılganlık ve ayrışma yaratabilecektir.
30 yıldan beri partinin çeşitli kademelerinde görev almış 24 Haziran 2018 seçimlerinde milletvekili adayı olmuş 1500 oy farkıyla milletvekili olamamış halende Edirne kurultay delegesi olan biri olarak tarihe karşı olan sorumluluğum gereği buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum.
Sayın genel başkanım artık ok yaydan çıktı, sayıları yarıştırarak geldiğimiz nokta çok vahimdir. Demokrat kimliğinizi geçmişte birçok kez kanıtladınız, gelin size yakışanı yapın Tüzüğün size vermiş olduğu yetkiyi kullanarak Olağanüstü Kurultayı siz toplayın böylece partimizin bu süreçten en az yarayla çıkmasını sağlayın hem de sizin de bahsettiğiniz değişimleri kurultayımız gerçekleştirsin. Yoksa bu saatten sonra bu kurultay toplansa da toplanmasa da elde edilecek sonuç Pirus zaferinden başka bir şey olmayacaktır.”
