Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Özcan GÜNER

UZUNKÖPRÜLÜ UNUTULMUŞ BİR ALİM:  ”Şuayip Şerafeddin EFENDİ”

Hafızam beni yanıltmıyorsa seneler 1984 yılı idi. Türk İslam Edebiyatı dersimizde ders hocamız Edirne’mizin medarı iftiharı Hasan Sezai Hazretlerinden bir beyit yazıp açıklamasını  yapıyordu. Aranızda Edirneli olan var mı diye sorunca ben varım demiştim. Neresinden deyince Uzunköprülü olduğumu söyledim. Mademki Uzunköprülüsün Hasan Sezai hazretlerinin torunu olan Şuayip Şerafeddin efendiyi tanıyormusun? deyince her hangi bir cevap veremedim.

Böylece ilk defa Şuayip Şerafeddin Efendinin adını duymuş oldum. Tatillerde Uzunköprü’ye her gelişti. Bu Şuayip Şuayip Şerafeddin Efendide kimdir, nedir, necidir diye soruşturdum. Araştırdım ancak her hangi bir bilgiye ulaşamamıştım.

Ne zaman Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden hocamız olan Prof.Dr.Mehmet AKKUŞ ve Prof.Dr.Ali YILMAZ hocalarımızın hazırlayıp yayınladığı meşhur Hüseyin VASSAF efendinin Sefine-i Evliya adlı eseri elime geçince  o zaman Şuayip Şerafeddin Efendinin  Hayatı ve Eserleri hakkında derli toplu bilgilere ulaştım. Yine Edirne’mizin kültür tarihi hakkında eserleri ile meşhur olan ve Hasan Sezai başta olmak üzere bir çok kitaba imza atan   Erzurum Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyelerinden  Prof.Dr.Selami  ŞİMŞEK hocanın “Edirne’de Tasavvuf Kültürü” adlı eseri  bu alanda kaynak niteliğindedir. Diyanet işleri Başkanlığı yayınlarından çıkan İslam Ansiklopedisinde Şuayip Şerefeddin Efendiye de yer verilmiştir. Adı geçen ansiklopedide “Şuayip Şerafeddin Efendi” adlı maddeyi Semih CEYHAN  hoca yazmıştır. Düşünsenize değerli kardeşlerim Türkiye çapında kaynak eser niteliğindeki bir ansiklopedide Uzunköprülü bir alimin hayatı anlatılıyor. Bu kıymetli eserlerden faydalanarak Şuayip Şerafeddin Efendiyi tanımaya başlayalım kardeşlerim.

Şuayip Şerafeddin Efendi 1842 yılında Edirne’de doğdu. Edirne Velî Dede Gülşenî Dergâhı şeyhi Mehmed Seyfullah Efendi’nin oğludur. Soyu beşinci kuşakta Hasan Sezâî-yi Gülşenî’nin damadı Şeyh Ahmed Müsellem Efendi’ye ulaşır. Hasan Sezai(1669-1737)  hazretlerinin kabri bugün Edirne bostan pazarı mevkiinde yeniden düzenlenen tekkenin avlusunda bulunmaktadır. Türkiye’nin her yerinden gelen ziyaretçilerin uğrak yeridir.

Tahsiline Konyalı Hacı Mahmud Efendi’nin yanında başladı. Edirne rüştiyesinde Kütahyalı Osman Efendi’den Arapça ve Farsça, Berberzâde Mehmed Efendi’den dinî ilimleri öğrendi. Babasının vefatı üzerine yirmi yaşlarında İstanbul’a giderek Molla Aşkî Dergâhında Gülşeniyye’den Gürcü Ali Efendi’nin halifelerinden Bolulu Şeyh Mustafa Hilmi Efendi’ye intisap etti. Kendisine Gülşenî tacı ve hırkası verildikten sonra Edirne’ye döndü. Mânevî bir işaretle 1864 yılında tekrar İstanbul’a giderek hocasından  Gülşenî icâzetnâmesi aldı ve Edirne’ye gelip Velî Dede Gülşenî Dergâhı meşihatını üstlendi.Veli Dede Gülşeni dergahı bugün Edirne’de Lari Camiinin tam karşısındadır. Bu Veli Dede Dergahı uzun bir aradan sonra yeniden onarılmıştır. Bugün ziyarete açıktır. İlçemizin kurucusu olan Fatih Sultan Mehmet hanın babası 2. Murat Han,  zamanında büyük Veli, Hacı Bayram Veli hazretlerini Edirne’ye davet etmiş, O zatı muhterem Edirneye gelerek eski Camide sohbetler etmiştir. Bugün eski camiye girdiğimiz zaman yönümüz kıblede olacak şekilde durur iseniz sol yanınızdaki duvarda bir kürsü resmi ve güzel bir hat ile yazılmış Makam-ı Hacı Bayram veli yazısını görürsünüz. Günümüzde Hacı bayram veli hazretlerine hürmeten orada vaizler konuşma yapmaz hala onun anısına orada makamı durmaktadır. İşte bu değerli, alim Edirnede kaldığı zaman Veli Dede dergâhındaki çilehanede 40 gün kalmıştır. Bu dergahı şereflendirmiştir.

Şuayip Şerafeddin Efendi 1873’te Halkalı Dergâhı şeyhi Hayrabolulu Mehmed Mahvî ile tanışarak ondan feyiz aldı. Edirne, Uzunköprü ve Keşan civarında yaptığı seyahatlerle etrafında geniş bir öğrenci halkası oluşan Şuayb Şerefeddin Efendi, Velî Dede Gülşenî Dergâhı’nda uzun yıllar irşad faaliyetinde bulundu .Bu arada yazları Uzunköprü’de  kışları Edirnede geçiriyordu. Uzunköprü’de Sünbül Hanım isimli bir hanımla  evlilik yaptı. Bu evlilikten Ali Seyfullah, Mehmed İrfan, Mehmed Kemâleddin ve Mehmed Vefâ adında dört oğlu ile Dervişe Hanım adlı bir kızı dünyaya gelmiştir. Ali Seyfullah, Uzunköprü’de mektep muallimi iken yirmi iki yaşında veremden ölmüş, Mehmed İrfan ve Mehmed Kemâleddin, I. Dünya Savaşı’nda Suriye cephesinde şehid düşmüş,- Uygun bir zaman da kardeşinin şehadet haberini ailesine bildiren Mehmet KEMALETTİN’in mektubunu sizlerle paylaşacağım- Mehmed Vefâ, Uzunköprü’de ablası Dervişe Hanım ve eşi Gülşenî-Rifâî şeyhi Mustafa Zevkî Efendi’nin yanında hayatını sürdürmüştür. Bu arada Dervişe Hanım ve oğlu Mehmet Vefanın kabirleri  Uzunköprü şehir mezarlığında bulunmaktadır. ….(Devamı Haftaya)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER