Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Özcan GÜNER

KUDÜS HATIRALARI

Ve Kudüs şehri.  Gökte yapılıp yere indirilen şehir.
Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri.

Sezai KARAKOÇ

 

Sizleri bilmem ama benim en çok sevdiğim seyahatler kültürel ağırlıklı olanlarıdır.  Daha önceden zihnimde dünyada ve ülkemizde gezilecek yerlerin bir listesini yapmıştım. Fırsat buldukça gezmeye çalışırım. Hele birde gezilecek yer konusunda bilgili olan kimseler ile gidilirse biraz iddialı olacak ama onlarca kitap okumuş gibi donanıma sahip oluyorsunuz. Hiç hesapta yok iken arkadaşlarımızın bir kısmı Kudüs’e bir gezi düzenlediklerini, katılmak istersen yer var deyince dünyalar benim oldu.  Nasıl istemem ki uğruna şiirler yazılan şairin gökte yapılıp yere indirilen tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri diye tanımladığı peygamberimizin miraca yükseldiği aynı zamanda ilk kıblemiz olan Kudüs’ü yakından görecektim. Doğrusu sevinçten kaç gece uyuyamadım şimdi hatırlamıyorum. Aynı zamanda birazda korku ve endişe vardı. Hane halkı ile bu durumu paylaşınca her gece izlenilen haberlerden olacak biraz korktular. Sıkıntı olmasın falan dediler ama bu benim için büyük bir fırsat idi. Ailenin genç üyeleri benim yanımda olunca oy birliği ile seyahate izin çıktı.

Malum bizler için üç önemli mabet, peygamberimizin tabiri ile ziyaret etmeye değer. Bunların başında tabi ki Kabe geliyor. Kuranı Kerimin ifadesi ile yeryüzünde yapılan ilk mabet, Âlemlerin rabbinin Harem olarak belirlediği yer yüzündeki ilk mekan.  Daha sonra peygamber efendimizi bağrında barındıran kutlu şehir Medine’deki  Mescidi Nebevi  ve uğrunda şiirler yazılan, savaşlar çıkartılan şehir; Kudüs’ü Şerif gelmektedir. Bu seyahat ile  Kuranı Kerimde adı geçen bir çok peygamberin yaşadığı yerleri ve kabirlerini  ziyaret edecektik. Biliyorsunuz biz Müslümanlar Hz.Âdem (as)den  bizim Peygamberimize kadar olan Kuranda adı geçen peygamberlerin tamamına inanıyoruz. Bu seyahatte başta Peygamberimizin büyük dedesi Hz. İbrahim olmak üzere ( As). Hz. Davut ve Hz. Süleyman (As), Hz.İshak (as) , Kuranda en çok adı geçen Hz. Musa (As ) yı ziyaret etme imkânı olacaktı. Ayrıca seyahatte ziyaret edilecek yerler arasında meşhur Lut Gölüde vardı.

Hazırlığımızı yapmış Atatürk Hava Limanında tura katılan diğer arkadaşlar ile buluştum. Tura katılanların tamamı Edirneli olması ayrı bir sevinç ayrı bir rahatlık veriyor. Biletlerimizi alıp artık uçağa geçme zamanı yaklaştıkça heyecan daha da artıyordu. Hava limanında inanılmaz bir sıkılıkta arama yapıldı. Her halde Telavive uçan bütün uçaklara aynı sıkı güvenlik tedbirlerini uyguluyorlarmış. Daha önce başka ülkelere de gitme fırsatımız olmuştu. Ancak bu kadar sıkı bir aramadan geçmiş değildik. Sonradan anladık ki İsrail resmen bir korku içinde yaşıyor. Onun için paranoyak derecesinde önlemlere başvurabiliyor. Bazen de keyfi uygulamalara gidiyor.

Bizler bazen bize öğretilenlerin etkisi ile olsa gerek tatil deyince aklımıza, sahil şehirlerimiz, yazlıklar, deniz ve kum gelmektedir. Hâlbuki başta ülkemiz olmak üzere dünyada o kadar güzel gezilecek, dersler alınacak yerler var ki. Bu konuda bakış açımızı değiştirmek yeterli olacak gibi geliyor bana.

Uçağa binerken her ne kadar zihnimizde Filistin’e gidiyoruz algısı olsa da hakikatte maalesef bir Filistin Devletinden bahsetmek mümkün değil. Uçağımız iki buçuk saatlik bir uçuştan sonra Tel Aviv deki Ben Gurion hava alanına iniş yaptı. Pasaport kontrollerinden sonra eşyalarımızı almak için kargo bölümüne geçiyoruz. Bu arada telefonlarımıza Türk Büyük Elçiliğinden mesajlar geldi. Ne yalan söyleyeyim bu mesaj bile bize bir güven verdi. Mesajda her türlü sıkıntı ve sorunda müracaat edeceğimiz büyükelçiliğin telefon numaraları vardı. Özellikle yurt dışında ülkemizin gücünü yanımızda hissetmek çok önemli. Bakmayın burada biz bir birimizi çok eleştiriyor ve aşağıya çekmeye çalışıyoruz. Dışarıdan Türkiye’nin gücü daha güzel hissediliyor. Bu çok net.

Rehberimiz ve tur şirketinin hazır ettiği arabaya binip yola koyuluyoruz. İlk durak Yafa şehrindeki tarihi cami. 1700 yıllarda l.Mahmut tarafından yaptırılmış bu camide sabah namazlarını kılıyoruz. Batılıların Orta Asya olarak isimlendirdiği bizimde onları tekrarlayıp durduğumuz Osmanlı Coğrafyasının neresine giderseniz gidin mutlaka bir eser size ecdadınızdan selam söyler. Sen büyük bir medeniyetin temsilcilerinin torunusun der. Şehirdeki meşhur saat kulesini ziyaret ediyoruz. Bu saat kulesi Sultan Abdülhamit Han tarafından yirmi beşinci yıl anısına yaptırılmış. Yafa eskiden 250 bin nüfuslu bir yer iken bugün Tel Avivin bir mahallesi olmuş. Kısa bir şehir turundan sonra Kudüs’e doğru yola çıkıyoruz. Sanki Türkiye’de seyahat eder gibiyiz. Bize bu mekânlar tanıdık geliyor.

 

 

 

 

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER