Sözlerime başlarken değerli Uzunköprülü hemşerilerime geçmiş olsun dileklerimi arz etmek istiyorum. Malum yoğun yağışlar Kırkkavak deresinde kısmen taşmalara neden olup heyecanlı saatler geçirmemize sebeb oldu. Rabbim başta ilçemiz olmak üzere memleketimizi her türlü afetlerden, musibetlerden korusun.
Geçen haftaki yazımızda merhum Şuayip Şerafeddin Efendiyi tanımaya devam etmiştik Bu haftaki yazımızda Şuayip Şerafeddin Efendi hakkında biraz daha bilgiler vereceğiz.
Şuayip Şerafeddin Efendi tasavvufa ait bir çok zor meseleyi gayet kolay ve isabetli kararlarla çözerlerdi. Özellikle Muhiddin Arabiye, Niyazi-i Mısrıye, Selahaddin Uşşakiye ayrı bir sevgisi vardı. Edirne’mizin medar-ı iftiharı olan Hasan Sezai hazretlerinin basılmış olan Divanını dikkatlice incelemiş, zamanla istinsah edilirken yapılan hataları düzeltmiş. Vassafın tabiri ile Sezai hazretlerinin kaleminden çıkmış gibi olmuştur. Hasan Sezai hazretlerinin divanı da Buhara yayınlarından Dr.Ali Rıza ÖZUYGUN tarafından yayınlanmıştır.
Şerafeddin Efendinin 31 Temmuz 1909 da yirmi yaşında vefat eden oğlu Ali Seyfullah , Hüseyin Vassafın tabiri ile” insan güzeli bir genç idi. Biçareyi İstanbul’a geldiği zaman görüşmüş idim. Biçare verem hastalığına tutulmuş Uzunköprü’ye döndüğünde İrtihal-i Naim Eyledi.(Vefat etti)Bu ayrılık Şuayip Şerafeddin Efendiyi pek sarstı.” demektedir. Oğlunun hastalığı o kadar üzmüş ki Hüseyin Vassaf Efendiye yazmış olgu mektupta “Oğlum Seyfullah bendeleri üç dört aydan beri esir-i firaştır.(Yataga esir olmuştur.) Geçenlerde hava değişimi için Edirne’ye getirmiş idim. Sonra yine Uzunköprü’ye gönderdim. Duanıza muhtaçtır. Cenab-ı Hak şifa vere. Kendisinden üç dört günde bir mektup alıyorum. Afiyetteyim diyor. Fakat döşekten kalkmıyor. Bilmem nasıl hastalıktır, gayet zafiyettedir. Bu veçhile hatır-perişan olmamak elden gelmiyor. İnayet Haktan nurum “demektedir.
Seyfullah Efendinin Hüseyin Vassaf Efendiye gönderdiği bir mektupta Halisa Hatun Mektebi İptidaisi Muallimi Ali Seyfullah olarak kendini isimlendirmektedir. Günümüzde Halise Hatun Mektebi iptidaisi yok ama Halise Hatun Mahallesinde Halise Hatun camiinin bitişiğinde Kadri Paşa ilkokulu mevcut olup halen eğitim ve öğretime devam etmektedir. Allahu ‘alem yıkılan Halise Hatun İlkokulunun yerine yapılan okula yeni isim verilmiştir.
Şerafeddin efendinin damadı Hafız Mustafa Zevki Efendi de kayın biraderi Ali Seyfullah hakkında şu bilgileri vermektedir. Merhum biçare Nisanın başında evlenmişti. Asla hiçbir rahatsızlığı yoktu. Yüzünde dahi hastalık eseri görünmüyordu. Böyle keyfi güzel iken evlendikten on beş gün sonra üç buçuk ay kadar döşekte bulundular. Cenab-ı Hak gani gani rahmet eylesin. Sonra şu beyti efendi babam (Şuayip Şerafeddin Efendi) yaz dediler:
Bir gonca-i nevreste iken bağ-ı keremde
Bad-ı Hazan ayırdı o verdi nazarimdan
(Kerem bağında bir yeni yetişen ,yeni açan gonca gül gibi Sonbahar onu bizim nazarımızdan ayırdı) Şu halde her akşam Efendi Babamın yanındayım .Hatta çoluk çocuk ile beraber geceleri beyt-i sadetlerinde yatmaktayız. Demektedir. Hüseyin Vassafın verdiği bilgiye göre Şuayip Şerafeddin Efendi gezmekten fazla hoşlanmaz, akşama doğru Veli Dede dergahında bahçeye çıkar biraz soluklanırdı. Sadece Cuma günleri Cuma namazını eda için sokağa çıkardı.
(Devamı Haftaya)